Metal Albümleri

Album resimleri

 

Annihilator - Never, Neverland (1990) Grup Listesi
Bir elin nesi var iki elin sesi var! Bu albümde Jeff Waters daha sonraki albümlerindeki gibi herşeyi ben yaparım mantığında değil ve gruptaki diğer elemanlarda en az onun kadar aktif. Bu yüzden zaten oldukça başarılı albümler yapan Annihilator'un bu çalışmasına kusursuz demek hata olmaz.On parçanın onuda son derece kaliteli hakiki heavy metal parçaları. Jeff Waters bu albümde vokal yapmıyor vokalde Coburn Pharr var. Açılış parçası "The Fun Palace" dan kapanış parçası "I am In Command" a kadar tüm şarkılar yüksek tempolu. "Sixes And Sevens" , "Imperiled Eyes" ve "Phantasmagoria" diğerlerinden daha fazla göze batanlar..Daha önce Annihilator dinlememiş olanlara önerim, eğer bir albümlerini almayı düşünüyorlarsa mutlaka bu albümünü almaları çünkü Annihilator'un tüm yapmak istedikleri burada ve yapmışlar.  
Annihilator - King Of The Kill (1994)  Grup Listesi
Jeff Waters'ın grubu olan Annihilator ilk albümü "Alice In Hell" ile oldukça büyük başarı kazanmıştı. Ne yazık ki bu albüm ilk albümü ve yukarıda yorumladığım "Never, Neverland" albümlerinin oldukça gerisinde kalıyor. Yinede tarz olarak melodik thrash metale oldukça değişik bir boyuttan bakıp kendini dinletmesini biliyor. Vokalde herşeyi ben yaparım diyen Jeff Waters var. Aynı zamanda gitarları, bassları ve diğer ayak işlerini de o yapıyor. Diğer eleman davuldaki Randy Black. Albümde iki kısa introyu saymazsak toplam 11 parça var. Klasik Annihilator kıvamındaki parçalar "Second To None", "Annihilator" ve son parça "Bad Child". "In The Blood" albümün slowu. "Catch The Wind" albümün tek enstrümantal parçası. Annihilator albümleri içinde pek parlak olmasada diğer grupların albümlerini mukayese ettiğimizde çok kötü de değil.  
Annihilator - Remains (1996)  Grup Listesi
Bu albümde Jeff Waters yine tüm sorumluluğu (vokal,gitar v.s..) kendi üzerine almış ve King Of The Kill ayarında bir albüme imza atmış. "Murder" ile başlayan albüm ilk parçada Annihilator'un klasik tarzını yansıtıyor, bu parçayı vokal yapmadan enstrümantal olarak düşünse bence parça daha iyi olurmuş, çünkü vokal arkada kısık sesle çok etkisiz."Sexecution" müzik olarak yine iyi ve hareketli, Jeff Waters vokal konusunda inat etmeyip hakiki bir vokalistle çalışsa daha iyi olacak fikri bu parça ile daha kuvvetleniyor. "No Love","Never","Human Remains" ve "Dead Wrong" Annihilator çizgisinden ödün vermiyor ama işin kötüsü kendi kendilerini de fazla tekrar ediyorlar. "Wind" albüme tam fren etkisi yapıp yavaşlatıyor. "Trick And Trap" aynı şekilde yavaş başlayıp temposunu normal parçalarında ötesinde hızlandırıyor, vokal yine kötü. Annihilator'un vokalle beraber en kötü yanı bazı ritim kısımlarını değişik albümlerindeki parçalarında tekrar etmeleri. Bu durum ayrı şarkıların birbirleri ile karıştırılmasına neden oluyor. "I Want" ve "Reaction" ile devam eden albüm, baştan sona kendini tekrarlayan enstrümantal "Bastiage" ile bitiyor.  


 

Avantasia - The Metal Opera-1 (2001)  Grup Listesi
Grubun (daha doğrusu Metal Opera projesinin) kurucusu Tobias Sammet ilk aldığı gerçek metal albümü Keeper 2 (bkz.Helloween) den çok etkilenmiş olacak ki yaklaşık 15 sene sonra kendi müzik bilgisini de katarak bir benzerini yapmış. Kendisi aynı zamanda Edguy grubunun vokalisti. Yaptığı bu Metal Opera projesinin içinde Kai Hansen (eski Helloweenci, Gamma Ray), Henjo Ricther (Gamma Ray), Rob Rock (Warrior), Andre Matos (Angra), Markus Grosskopf (Helloween) gibi isimlerde yer almış.
Albümün çeşitli yerlerdeki yorumlarında bir çok grubun (Iron Maiden,Yngwie,Queensryche,Rainbow..) tarzını yansıttığı yazılsa da bence çoğu parçada müzik olarak Helloween çok fazla etkilemiş Tobiası. Çünkü albümün parça seçimine bakıldığında bile Helloween gibi kısa bir intro "Prelude" ile albümü açıp uzun bir parça "The Tower" ile bitiriyor. 4 tanesi 2 dakikanın altında, 5 tanesi 6 dakikanın üzerinde olmak üzere toplam 13 parça var. Albümün sözlerinde çok fazla geçmişten, özellikle ortaçağdan bahsediliyor yani bayağı epic tarzda. Bence sözleri bir yana bırakıp müzik olarak değerlendirmek lazım albümü.
Parçalara gelince introdan sonraki "Reach Out For The Light" ve "Breaking Away" sanki Helloween parçaları, seneler sonra Keeper albümünün benzerine ister istemez seviniyor insan, en azından hala power metal düşüncesinin olması güzel. "Serpents In Paradise" Iron Maiden tarzında açılıyor ve bazı yerleri diğer parçalarda da rastladığımız Bruce tarzında vokallere sahne oluyor. "Farewell", "The Glory Of Rome" ve " Avantasia" uzun ve albümün konseptini yansıtan lokomotif parçalar. "Inside" kısa ve vokale dayalı yavaş bir parça. Sona doğru geldikçe sanki vokal Queensryche'e doğru kayıyor, çok enteresan vokaldeki başlangıç ve sonda ciddi farklılık var. Koro şeklinde açılan "Sign Of The Cross" aynı "Inside" gibi vokalde çeşitlilikler yaşıyor ama çok daha fazla, bazen solo bazen koro halinde yorumlanıyor ve vokalist bol bol değişiyor. Adam projeye 10 civarında vokalist çağırmış olacak o kadar! Son parça "The Tower" yaklaşık 10 dakika.
Albüm 2001 yılında 2 hafta Almanya'da ilk 40 arasındaydı. 2002 yılında bu projenin ikinci kısımı da piyasaya sunuldu.
 


 

Bon Jovi - Bon Jovi (1984)  Grup Listesi
İstanbuldaki konserine gidene kadar Bon Jovi grubuna hep önyargılı ve popçu gözüyle bakardım. Ama konserde Jon Bon Jovi'nin performansı, seyirci ile diyaloğu ve özellikle "Keep The Faith" albümü ile başlayan kaliteli çalışmalar fikrimi değiştirdi. Konserlerin grupları tanımada ne kadar yardımcı olduğunu en iyi bu konserle anladım. Bon Jovi albümü ilk albümleri ve pop rock esintisinden kurtulamıyor (zaten tarzları o!). Albümleri arasında en son aldıklarımdan biri. Yine de bu müzikleri ile bir çok grubu etkileyip , dünyada en çok tanınan gruplardan biri oluyorlar. "Runaway" albümün açılış parçası ve iddialılarından. Diğer hard rock etkisinde kalan iyi parçalar "Shot Through The Heart" , "Burning For Love" ve "Come Back". Bon Jovi'nin kapaktaki fotografına bakınca yaklaşık 20 yıl önceki tiplemelerin ne kadar garip olduğunu düşünüyorum. Sanki biz değişmiyormuyuz?  
Bon Jovi - 7800 Fahrenheit (1985)  Grup Listesi
Jon Bon Jovi'nin tam olgunlaşmamış zamanlarının mahsüllerinden biri daha. Albümdeki 10 parçanın hepsi ona ait. Şu an için dinlendiğinde oldukça sıradan ve akılda kalıcı değil ama Jon Bon Jovi'nin zaman içinde kendini geliştirmesi ve grubununda diğer bir çok gruba öncülük etmesi rock müzik için önemli olaylardır. Her ne kadar rock müziğin popa en yakın kısmını temsil etsede dünya çapında kazandığı başarılar rock müziğinde dinleyici potansiyelini arttırmıştır. Parçalara gelirsek "In And Out Of Love" açılış parçası olmasına rağmen sıradanlıktan kurtulamıyor. "Price Of Love" en azından daha rock kokulu. "Only Lonely" sözleri ve tarzı ile zorlarsanız akılda kalabileceklerden, Tek tek bakıldığında parçalar arasında göze batan yok. "Silent Night" slow denebileceklerden, "Tokyo Road" kısa bir Japon müziği ve sözleriyle başlıyor, günümüzdeki Bon Jovi tarzına en yakın parça denebilir. Bence albümün en sert! parçası "Hardest Part Is The Night". Daha sonraki "Always Run To You", "To The Fire" ve "Secret Dreams" albümü idare ediyor işte.  


 

Gwar - America Must Be Destroyed (1992)  Grup Listesi
Aldığım albümler arasında bazen böyle numunelik gruplarda mevcut. Albümün kapağının tümüne bakınca zaten içeriğindeki kargaşa grubun psikolojisini anlatıyor. Kocaman bir dinazor,maske takmış elinde kılıç,mızrak olan insanlar,çöpler,garip Gwar yazısı ve arka fondada şehir. Gwar yaptığı müzikle ve bilhassa sahnedeki şovları ile "Teatral Rock" tarzının en ucunda yer alıyordu. İsminin fazla duyulmaması da müzik konusundaki kararsızlıklarından. Albüm "Ham On The Bone" ile başlıyor, vokalist Oderous Urungus resmen yırtınıyor,"Crack In The Egg" ile grup sanki light death denemesi yapıyor. Belki de ismi kolay olan "Gor-gor" benim albümü uzun süredir dinlemediğimde aklımda kalan tek parça. Gor-gor meğerse kapaktaki dinazormuş! "Have You Seen Me?","The Morality Squad" ve "America Must Be Destroyed" da ne tarz denemek istiyorlar belli değil. Hele "Poor Ole Tom" nedir ya? Geri kalan diğer 5 parçada da tarzlarını bulamıyorlar, bazen Nirvana bazen Ozzy bazen Guns&Roses bazen Metallica bazen Wasp...Son parça "Pussy Planet" fena değil ama isimden kaybediyor. Aldığım bu CD Türkiyeye nasıl geldi acaba? Heralde isminden dolayı Amerikada yasaklanan bu albümü imha etmek yerine bize yolladılar. Yinede tarihe gömülen albümlerden de bazen çıkaracağımız dersler olabilir.  


 

Judas Priest - Defenders Of The Faith (1984)  Grup Listesi
1984 de heavy metalde olabilecek makul ağırlıkta bir albüm. Sert bir girişle "Freewheel Burning" açılışı yapıyor, arkasından gelen "Jawbreaker" de kuralı bozmuyor. "Rock Hard Ride Free" uzun bir introya sahip, ilk dakika vokal yok. Parçanın içinde bol bol gitar sololar var."The Sentinel", "Love Bites" ve "Eat Me Alive" albümün kalitesini daha da üst seviyeye çıkarıyor."Eat Me Alive" oldukça değişik, tempolu. Son iki parça "Heavy Duty" ve "Defenders Of The Faith" albüm listesinde ayrı görünüyor ama esasında tek parça. Hakikaten "heavy duty!.  
Judas Priest - Turbo (1986)  Grup Listesi
Dinliyorum, dinliyorum ama bu albüm bana hiçbir his uyandıramıyor. Halbuki Judas Priest "Sad Wings Of Destiny" de niteliği, "Defender Of The Faith" de sertliği yakalamıştı. Turbo , birazda ticari kaygılar yüzünden bu kadar sıradan ve yumuşak. Açılış parçası "Turbo Lover" ve "Rock You All Around The World" de bu albümü kurtarmaya yetmemiş. Uzak durun, boşa para vermeye değmez.  


 

Manowar - Sign Of The Hammer (1984)  Grup Listesi
Sign Of The Hammer , Manowar'ın dünya çapında ünlerini duyurmaya başladıkları "Fighting The World" albümünden bir önceki albümleri. Bu albümden sonra artık Heavy Metali etkileyen grupların arasına girdiler hatta o kadar etkilemek istediler ki Heavy Metal krallığı bile kurmayı hedeflediler. Herneyse , albüme gelince toplam 8 parça var. "All Men Play On 10" açılış parçası ve ne uzar ne kısalır bir parça. Klasik Manowar denebilir ama ne vurucu hızlı, ne de yavaş ve epik. "Animal" ile biraz daha tempo artıyor. "Thor" bence ilk iki parçadan daha iyi ve vokalde Eric Adams daha belirgin. Albümün dördüncü parçası "Mountains" ve son parça "Guyana" 7 dakikanın üzerinde ve birbirlerine benzeyen tarzda albümün en iyi iki parçası. Bana bu albüm sorulduğunda ilk hatırladığım parçalar bu ikisi. "Sign Of The Hammer" ve giriş bölümü dışında "The Oath" vasat kalıyor. "Thunderpick" vokalsiz tamamen gitar/bass gitar solo ağırlıklı olduğu için kapsam dışı bir parça, sanki "Guyana" parçasının üç buçuk dakikalık introsu. Ne kadar eksikleri olsada ilk aldığım Cd'lerden biri olduğu için bu albümü defalarca dinledim, hiç dinlenmemek üzere arşive atılan albümlerimden biri sayılmaz.  
Manowar - Louder Than Hell (1996)  Grup Listesi
Sözlerini bir yana bırakırsak Manowar hakikaten iyi müzik yapıyor. Zaten yapılan eleştirilerin genelde ana kısmı hep sözlerdeki vahşet ve metal krallığı kurulması fikri. Ne olursa olsun onları anlayan ve "Kings Of Metal" olduklarına inanan bir çok kişi onları dinliyor, metalci adamın heavy metal konusunu işleyip yüceltmesi niye anormal ki?
Sert bir girişle başlayan "Return Of The Warlord" sözleriyle bu albümle geri döndüklerini ve metali sevenlerin kendi arkadaşları olduğunu söylüyor. "Brothers Of Metal" yine metalcilerin kardeşliğini işleyen bazı yerlerinde tüm elemanların Eric Adams'ın vokallerine katıldığı , gitar sololar ile zenginleştirilmiş , baterinin ritmi hep aynı tuttuğu slogan türü parçalardan biri. Daha melodik yapıda giden "The Gods Made Heavy Metal" yine tahmin ettiğiniz gibi. Tanrılar heavy metali yapmış ve hiç bir zaman yok olmayacak!
"Courage" parçasında bir anda frene köküne kadar basıyoruz. Arkadaki akustik gitarın hafif sesini saymazsak Eric Adams'ın fısıltılı vokali ile başlayan parça daha sonra vokalin daha sertleşmesi ve gitarların girişi ile tempo kazanıyor. Müzik bilgilerinin kalitesini bu parça tamamen gösteriyor. "Number 1" ve "Outlaw" klasik Manowar hızına tekrar ulaşıyor. Özellikle "Outlaw" çok hızlı tempoda yorumlanıyor. "King" de yine hız kesiliyor ve Eric vokali ile sahneye çıkıyor. Ama yaklaşık 1.5 dakika sonra parça içinde tekrar yeni bir parça başlıyor ve yapı tamamen değişip hızlanıyor.
Gökgürültüsü ile başlayan ve fazla tempoyu yükseltmeden mistik bir yapıda çalınan "Today Is A Good Day To Die" albümün en uzun parçası (9.42) ve arkasından gelen en kısa parça (2.10) "My Spirit Lives On" gibi vokalsiz. "My Spirit Lives On" baştan sona elektro gitar solo. Kendilerini ne kadar hızlı gitar çalabiliyoruz diye test etmişler. Son parça "Power" hız ve yorumlanma olarak benim albümdeki en sevdiğin parçalardan. Son yıllarda çok sık albüm çıkarmasalar da çıkardıkları albümler genelde oldukça kaliteli. Bu albümü olgunlaşma dönemlerinin albümü olarak alıp saklayabilirsiniz.
 
Manowar - Warriors Of The World (2002)  Grup Listesi
Manowar sonunda geri döndü, hemde ne albümle! Heavy Metal dünyasında yayınlanan ilk "Super Audio Cd" albümünü de yaptılar. SAC müziği inanılmaz bir canlılıkla dinlemenizi sağlayan yeni bir format tabi sisteminiz ve bütçeniz buna müsaitse.
Albüme gelince, kafaları karıştırıp allak bullak ediyor. Bazen ilk albümlerindeki fanatizmi hissediyor bazende bir operadaymışınız gibi dinliyorsunuz. Kısacası 6 yıl beklettiler ama sonunda muhteşem bir albümle karşımıza çıktılar. Kapakta yine Manowar simgesi bol kaslı arkadaş elinde Amerikan bayrağı ile peşine diğerlerini takmış, en üzücü kısım yine Türk bayrağı yok. Halbuki burada da fanatik taraftarları mevcut. Albümdeki parçalara gelince;
Call To Arms : Klasik Manowar tarzında tam bir geriye dönüş parçası o yüzden zaten ilk parça. Gitar soloları, Eric'in vokali, arka fondan katılan vokaller parçayı daha da zenginleştiriyor.
The Fight For Freedom : Piyanoyla başlayan intro ilk şarkıdan sonra oldukça frenliyor ama parça ilerledikçe hız artıyor. Fighting The World albümünden "Carry On" o zamanlar bir hitti. Bu parça onu anımsatıyor, giriş ve devam eden kısımları ile hatta gitar solosuda.
Nessun Dorma : Manowar metalcilere operayı da sevdirecek sonunda. Puccini'nin Nessun Dorma'sını İtalyanca yorumlamış hemde albüme eklemiş, İtalyan fanatiklerine jest yapmış, önceden bazı parçaları Almanca yorumladığı gibi. Kimbilir belki bizimde klasiklerimizden birini Türkçe yorumlarlar!
Valhalla : Çok kısa bir enstrümantal, 35sn.
Swords In The Wind : Sözlerinde Odin'i bol bol kullandığı bu parçada Manowar yine klasiklerinden birine imza atıyor. Eric iyice yavaş başladığı parçada vokalden vokale geçiyor. Eski savaş mantalitesini işlediği bu parça ile Manowar'ı eleştiren o kısımın ekmeğine yağ sürüyor ama bildikleri yoldan dönmüyorlar işte ne derlerse desinler...
An American Trilogy : Al şimdi de Elvis Presley'in meşhur ettiği parçayı yorumladılar. Nereden nereye , allahtan kendi sertliklerini yansıtmışlar da kimse yorum yapamaz.
The March :Klasik müzik etkisinden bu parçada da kurtulamıyorlar, klasik müzik ile sanki film müziği karışımına girilmiş. Denemelerden biri daha.
Warriors Of The World United : Albümün isim parçası ile birlikte gerçek Heavy Metal moduna tekrar dönüyoruz. Tam bir gaza getirici parça, hani nakaratlarının beraber söylendiği ve kafa sallatan türden.
Hand Of Doom : Oldukça hızlı tempoda , giriş ve parça içindeki gitar soloların çok iyi çalındığı uzun bir parça.
House Of Death : Yine oldukça hızlı tempoda yorumlanan "House Of Death" müziği ile eski Manowar parçalarını anımsatıyor. "Kill With Power" daki gibi bol bol Die Die diye Eric Adams ve saz arkadaşları bağırıyor.
Fight Until We Die : Gerçek metalcilerin diğerleriyle mücadelesini ima ediyorlar, zaten "Kazanana kadar ya da ölene kadar savaşacağız" sözleri yetiyor bu parçanın kendini anlatmasına.
6 sene sonra yine meydana çıktı metalin kralları. Her ne kadar fanatik ve modası geçmiş bulanlar olsada gerçek metal ruhundakiler elde etsinler ve dinlesinler bol bol, belki bir sonraki için 6 senedende çok bekleyebilirler...
 


 

Metallica - Kill' Em All (1983)  Grup Listesi
Benim için Metallica ikiye ayrılıyor. İlki 1991 deki Metallica albümüne kadarki Metallica ve sonrası. Kesinlikle tercihim 1991 öncesindeki Metallica. Kill'em All albümü ile heavy metal yeni bir kulvara girmiştir.Thrash! Metallica bu aleme çok sert bir açılışla "Hit The Lights" ile giriyor. "The Four Horsemen", "Motorbreath" ile devam eden dinleyenlerin kafasına zımba ile sokulan parçalar. Zaten albümün sonunda "Seek And Destroy" dan sonraki "Metal Militia" şöyle der. (Tek vucut olmuşuz, aynıyız hepimiz. Aynı şey için savaşıyoruz, deri ve metal üniformamız bizim. Kendimizi koruyoruz. Dünyayı ele geçirmek için toplandık, HEAVY METALimizle...Mesajımızı iletiyoruz buradaki herkese, haydi bırak kendini, sen de gel katıl bize!!!) . Albümde "No Remorse" ve "Whiplash" i de unutmamak gerekli.  


 

Pantera - Cowboys From Hell (1990)  Grup Listesi
Kuruluşu 1981 yılına dayanan grubun en tanınan ve 90lı yıllarda en önemli metal gruplarından biri olmasını sağlayan bu albüm benimde en çok beğendiğim Pantera albümü.1988 de vokalist Phillip Anselmo katıldıktan sonra grubun müziği Megadeth'den teklif almasına rağmen kurduğu grupta kalan Diamond Darrell (Darrell Abbott) ile birlikte oldukça sertleşti ve thrash metale döndü. Bu albümde kadro şu şekilde, Phillip Anselmo vokal, Diamond Darrell gitar, Rex bass ve Vinnie Paul davulda. Albüm toplam 12 parçadan oluşuyor ve ilk parça "Cowboys From Hell". Sanki Testament'in ilk zamanlarında yaptığı çalışmaları anımsatıyor. "Primal Concrete Sledge" ,"Psycho Holiday" ile sertleşen albüm thrash izlerini tam olarak hissettiriyor. "Heresy" oldukça enteresan sanki Metallica Overkill karışımı."Cemetery Gates" arasıra aşırı sertleşen 7 dakikalık bir slow(denebilirse)."Domination" ve "Shattered" çok hızlı çalışmalar, bu parçalarda da diğer grupların etkisi belli oluyor. Albüm son parçaya kadar hızından ödün vermiyor ve thrash metal ile power metal arasına gidip geliyor. Son parça "The Art Of Shredding" girişinden itibaren bir dakikadan fazla gitar kısmı ile başladığı için vokale biraz geç giriliyor. Zaten gitardan parça içinde vokale fazla iş düşmüyor.  


 

Queensryche - Queensryche (1983-1988)  Grup Listesi
Bu 5 parçalık EP gerçek değerini tam olarak bulamamış , konsept albümler yaratan ve progressive metalin en önemli grubu olan Queensryche'nin ilk çalışmalarını kapsıyor. Vokaldeki Geoff Tate, metal grupları arasında en karakteristik sesi olanlardan biri. Hangi parçayı yorumlasa sesini hemen tanırım. Gitardaki Chris DeGarmo'da tüm sözleri yazan, albümlerin konusunu oluşturan grubun diğer önemli ismi. Albümdeki az ama öz parçalar averajın üzerinde. "Queen Of The Reich" kesinlikle grubun ismi ile doğrudan alakalı ve temposu yüksek. "Nightrider" da kaliteli, "Blinded" da, "The Lady Wore Black" da, "Prophecy" de... Geoff Tate vokaliyle tüm parçalara ruh ve kalite katıyor.  
Queensryche - Operation:Mindcrime (1988)  Grup Listesi
Yaptığı albümlerde genellikle konu bütünlüğü olan Queensryche, bu özelliği ile bir çok grubun hayranlığını ve kıskançlığını topluyordu zamanında. İşte bu albümde o tür albümlerden. Benim tekrar tekrar dinleyebileceğim bir albüm. "I Remember Now" ve "Anarchy-X", ağır toplardan "Revolution Calling" parçasına ön hazırlık niteliğinde introlar. Hemen arkalarından "Operation:Mindcrime" geliyor. "Speak", "Spreading The Disease" temposu ve yorumlarıyla çok iyi. "The Mission" ve 10 dakikanın üzerindeki "Suite Sister Mary" albümün konseptine uygun. Bir çok iniş çıkışları var. "The Needle Lies" yine tek başına hit olabilecek kalitede albümün taşıyıcılarından. Gerçi hangi birini anlatayım albümün tümü süper. "Breaking The Silence", "I Don't Believe In Love", "Eyes Of A Stranger"...Bence bu albüm, Empire ile beraber Queensryche'nin en iyi ve arşivlerde mutlaka bulunması gereken gizli kalmış cevherleri.  
Queensryche - Empire (1990)  Grup Listesi
Queensryche'nin ilk aldığım albümü Empire idi. Bir önceki albümündeki protest yapısı bu albümde tam olarak olmasa da kesinlikle en iyi 2 albümden biri bu. Açılış parçası "Best I Can". Akılda kalan yapısı ile klasiklerinden. Arkasından gelen "The Thin Line" ve "Jet City Woman" Geoff'un vokalini daha çok ön plana çıkarıyor. "Della Brown" albümde tempoyu biraz düşürüyor ama albümün bilinen muhteşem slowu "Silent Lucidity" kadar değil. Bence albümün en sıkı parçası "Another Rainy Night", parçada her şey var. "Empire" sözleriyle albümün içeriğini yansıtan parça. Son parça "Anybody Listening?" yine albümün en iyilerinden. Queensryche ne yazık ki Empire albümünden sonra yaptığı albümlerinde bu albümdeki başarıyı yakalayamadı. Yine aynı istikrarlı albümlerini yaptı ama albümlerinde taşıyıcı parçalar yeteri kadar olmadı.  
Queensryche - Hear In The Now Frontier (1997)  Grup Listesi
Ne yazık ki önceki albümlerine göre bu albüm 14 parçalık uzun bir albüm olmasına rağmen fazla tat vermiyor. Belki de içerik eski albümler kadar yerine oturmamış. Yine de diğer grupların albümleri ile mukayese edildiğinde 3 yıldız alabiliyor. "Sign Of The Times" albümün açılış parçası ve fazla tempolu olmayan, sözlerini ön plana çıkaran bir çalışma. "Cuckoo's Nest" aynı mantıkla devam ediyor. "Get A Life" ile biraz hareketlenme başlıyor ve eski albümlerin havasını alıyoruz, "The Voice Inside", "Some People Fly" ve "Saved" hemen hemen aynı tempoda ve bireyin ruh halinden bahseden parçalar. "You" ile albüm en tempolu ve bence başarılı parçasına kavuşuyor, zaten bu parçadan sonra gelen tüm parçalar albümün klasik yavaş temposuna dönüyor ve sonuna kadar o şekilde gidiyor. Aralarından sıyrılan parçalar "Miles Away" ve Reach.. "All I Want" hem vokal olarak hem de tarz olarak kesinlikle bir Queensryche parçası değil, başka bir yerde dinlesem 60lı yılların popüler parçalarından biri diyebilirim. "Hero" ve "Spool" albümün uzun parçaları. "Spool" son parça ve "Hero" dan daha başarılı. Albümdeki "Reach" hariç tüm parçalarda Chris DeGarmo imzası var.  


 

Scorpions - Lovedrive (1979)  Grup Listesi
Rock müziğin en uzun ömürlü gruplarından Scorpions bu albümüne klasiklerinden "Loving You Sunday Morning" ile başlıyor. Arkasından gelen "Another Piece Of Meat" oldukça sert ve tempolu bir parça. Sonraki "Always Somewhere" ve son parça "Holiday" albümün ve Scorpions'un en tanınan slowlarından. "Coast To Coast" Scorpions albümlerinde nadir rastladığımız enstrümantal bir parça. "Can't Get Enough" ve "Is There Anybody There?" gerek yorumu gerek melodi olarak çok kaliteli çalışmalar. Albüme adını veren "Lovedrive" da kaliteli bir parça olduğuna göre 8 parçanın hepsi tam puan. 1979 yılında bu kalitede yapılan albümleri keşke şimdi yapabilecek seviyede gruplar olsa.  
Scorpions - Animal Magnetism (1980) Grup Listesi
İki çok iyi albüm arasında kalan "Animal Magnetism" aynı şekilde 5 yıldızı ne yazık ki alamıyor ve iki yıldızda kalıyor.2 yıldızda üzerinden 20 seneden fazla zaman geçtiği için! Zamanının klasiklerinden "Make It Real" albümün ilk parçası. "Don't Make No Promises" hızlı bir girişin ardından vokallerde biraz yavaşlar gibi oluyor ama temposu genel olarak hızlı. "Twentieth Century Man" albümün önemli parçalarından , aralara gitar sololarda monte edilmiş. "Lady Starlight" klasik Scorpions slowu ve albümdeki en uzun parça ama diğer albümlerdeki slowların tadını vermiyor. Sonraki parçalar "Falling In Love", "Only A Man" ve "The Zoo" idare ediyor işte. Özetle bu albüm bana senelerdir antipatik gelmiştir, arşivimden çıkarıp dinlemek isteği hiç bir zaman olmadı, hele son parça "Animal Magnetism" parçası niye yapılmıştır anlamış değilim.  
Scorpions - Blackout (1982)  Grup Listesi
Blackout, bir nevi Rock müziğin kendini aşması, başkaldırıp Heavy Metale dönüş gibi bir albüm. İçinde slow parçada var ama sert şarkılar zamanında bomba etkisi yapıyor. Bilhassa açılış parçası "Blackout","Now!" ve "Dynamite". Bu albüm 80li yılların başında rock ağırlıklı grupların daha sonraki albümlerini sertleştirmelerine sebep oluyor. Judas Priest bile bu albümden etkilenip daha sonraki albümlerindeki sertleşmeyi Blackout'a bağlıyor. Scorpions'un en iyi albümü diyebiliriz, tabi slow parçalardan hoşlanıyorsanız bu albümde yalnızca "When The Smoke Is Going Down" ile idare edeceksiniz.  


 

Testament - The Legacy (1987)  Grup Listesi
Testament yaptığı bu ilk albümle Thrash metalin tüm özelliklerini sergiliyor. 15 sene önceki bu albüm Testament albümlerinin en iyisi ve tarzından ödün vermeyeni. Bilhassa son yıllarda çıkardıkları albümlerde tarzlarını net yansıtamadılar ve eski ünlerini kaybettiler. The Legacy içindeki parçalara gelince; "Over The Wall" açılış parçası ve albümün taşıyıcılarından."Burnt Offerings" ve "Raging Waters" sıkı thrash parçaları. Albümdeki en iyi ise "Alone In The Dark". Uzun bir gitar introdan sonra tempolu ve hızlı yorumlanıyor.  
Testament - Demonic (1997)  Grup Listesi
Bu albümde resmen Testament uçmuş. Sanki "Fear Factory" albümü dinliyorum. İçerik şeytani ama tarzda şeytani. Chuck Billy her zamanki sesini bile bırakıp genizden okuyor parçaları. Metalin bu tarzı bana bile ağır geliyor, ama death veya black sevenler bu albümü kaldırabilir hatta koleksiyonlarına Testament'in death metal albümü diye koyabilirler. Sonuçta en fanatik metalcilerin bu türü tercih ettikleri de bir gerçek. Kesinlikle bu albüm onlara hitap eder. Parça ayrımı yapayım diyorum ama sanki albüm başladığı parçayla bitiyor. Ayırt edebilmem için bu albümü bolca dinlemem lazım. İlk dinlediğimde verdiğim 1 yıldız da bence biraz haksızlık olmuş. Kızdırmayalım Testament hayranlarını!  
Testament - The Gathering (1999)  Grup Listesi
Testament bu albümde de uçmaya devam ediyor. İlk iki parça "D.N.R", "Down For Life" ve "True Believer" ile biraz olsun "The Legacy" mantığına geri dönmüş hissi uyandırsada albümde daha sonra "Demonic" mantığı baskın çıkıyor. Zaten bunun en önemli kanıtı eski Slayer davulcusu Dave Lombardo'yu bu albümle birlikte transfer etmeleri. En azından Chuck Billy eski vokal tarzına geri dönmüş. Bu albüme de para verip aldıktan sonra bundan sonra Testament'in yeni yaptıkları ile ilgilenmemeye karar verdim. The Legacy, The New Order ile idare edip Testament'i hatırlamak lazım. Halbuki Demonic albümüne kadar en çok dinlediğim gruplardan biriydi Testament.  


 

Slayer - God Hates Us All (2001)  Grup Listesi
Slayer 1983 yılında çıkardığı ilk LP'i "Show No Mercy" kadrosundan yalnızca baterist değişikliği ile istikrarlı çalışmalarına 2000 li yıllarda da devam ediyor. Bunca yıldır dinlediğim bazen çok ağır bazen de daha yumuşak albümlerinde parçalarda değişiklikler olsada temel yapıları hiç değişmedi.Bu albümde Tom Araya vokal ve bass, Jeff Hanneman gitar, Kerry King gitar ve Paul Bostaph (tekrar geri döndü) bateri olmak üzere görev almışlar. Bu albümde ilgimi en çok albümün adı çekti.
Her dinleyenin kafasının kaldıramayacağı ve Slayer dinleyicilerini de kendinden geçirecek sertlikte 13 parça var bu albümde."Darkness Of Christ" albüme ısınma niteliğinde yayı çok sert geren kısa bir intro."Disciple" ile Slayer bombardımanı başlıyor. "God Send Death" , "New Faith", "Cast Down" eski günlerdeki gibi hiç tavizsiz.
"Threshold" yine klasik Slayer, vokallerde bazı değişiklikler var."Seven Faces" yumuşak başlayıp çığlığa dönüşenlerden. Diğer parçalarda klasik Slayer tarzında devam ediyor. Son parça "Payback" aynı "Angel Of Death" parçası gibi başlıyor ve nakaratları da andırıyor.
Sonuç olarak Slayer her baba yiğidin dinlerim diyebileceği bir çalışma yapmamış. Speed Metalde yapılması gerekenleri yapmış ve bir çok bu tarzı benimsemiş gruba öncü olmuş ve olmakta.